bear the brunt of Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • bear the brunt of
    (saldırı, azarlama, baskı v.b.´nin) en ağır/şiddetli kısmını çekmek: She bore the brunt of Tarık´s wrath. Tarık´ın gazabını en çok o çekti.
  • bear the brunt of
    (saldırı, azarlama, baskı v.b.´nin) en ağır/şiddetli kısmını çekmek.